Menü
Your Cart

Hifi Dizin - Akustik

 Ses dalgalarının farklı ortamlardaki davranışlarını, ortam ile etkileşimlerini ve algılanış özelliklerini inceleyen çok disiplinli bir bilim dalıdır. Akustik bilimi matematik, fizik, malzeme bilimi, müzik ve tıp gibi pek çok bilim dalı ile etkileşimli bir daldır.

Desibel (Decibel) terimi, ses seviyesindeki değişimin ölçümü ve ifadesinde kullanılır. 0 dB referans seviyesi insan işitme sınırını ifade eder. Hifi dünyasında akustik ses basıncı ve elektriksel ses sinyali için farklı desibel skalaları vardır. Örneğin, elektriksel olarak her bir 3dB’lik değişim iki misli güç farkını belirtirken, akustik ölçümlerde her 6dB yaklaşık iki kat ses şiddet farkı yaratır.

İnsan işitme sistemi tarafından ses şiddetinin yarattığı algısal izlenimdir. Bir başka deyişle, loudness işitilen sesteki şiddet hissidir. Loudness doğrusal ve teknik bir terim olmayıp çeşitli fizyolojik etmenlerin de katılımıyla formüle edilmiş subjektif bir göstergedir.

  Sesin yüzeyler tarafından emilim seviyesini ifade etmeye yarayan ölçü birimidir. Genellikle gürültü ve ses yalıtım ölçümlerinde kullanılır. Mimari akustikte bu birim kullanılarak farklı yüzey materyallerinin ses yutum katsayıları hesaplanır ve ifade edilir.

 Sıvı, katı ve gaz ortamlardaki moleküllerin birbirlerini itmesi ile oluşan düzenli basınç dalgalarıdır. Ses dalgaları kulak zarımız ve vücudumuz tarafından basınç olarak duyumsanır ve beynimiz tarafından ses bilgisine dönüştürülür.

Ses kaynağına olan uzaklık her iki kat arttığında ses şiddeti 6dB azalır. Örneğin bir dinleyici stereo sistemine 2m uzaklıkta otururken işittiği 86dB'lik ses basıncı, 4 metreye uzaklaştığında 80dB düzeyine inecektir. Bu da kabaca işitilen seste iki kat azalma demektir.

Birim yüzeye düşen ses şiddeti miktarıdır. Birimi W/m2'dir. Yani bir metrekare yüzeye düşen Watt cinsinden ses gücüdür. Genel kullanımı kolaylaştırmak için sıklıkla mevcut ses basıncının işitilebilen en düşük ses basıncına oranı olarak desibel cinsinden ifade edilir. Genelde ses basıncı ile karıştırılır. Kullanım alanı çoğunlukla endüstriyel gürültü ve şehircilik hesaplamalarıdır.

İngilizce Sound Pressure Level teriminin baş harflerinden oluşan SPL, dilimizde Ses Basınç Seviyesi olarak adlandırılır. Genel olarak bir ortamdaki ses şiddetini ifade için kullanılır. Ses dalgaları kaynaklarından itibaren hava moleküllerindeki titreşimin aktarılması ile iletilirler. Bu sırada bu dalgalar ilerlerken havayı sıkıştırarak ortamın normal hava basıncına ek bir basınç oluştururlar. Bu basınç ses basıncıdır. Bilimsel olarak dB SPL biçiminde gösterilir. Aşağıdaki tablodan yaklaşık ses basınçlarına bakarak fikir edinebilirsiniz.


Ses Kaynağı Yaklaşık ses düzeyi


İşitme sınırı 0 dB SPL


1 metreden nefes sesi 10 dB SPL


Gündüz ev içinde fon gürültüsü 30 dB SPL


1 metreden sakin konuşma sesi 40 dB SPL


1 metreden televizyonda konuşma program sesi 60 dB SPL


1 metreden klasik müzik dinleme 80 dB SPL


Yakından ana yol trafik gürültüsü 100 dB SPL


Ortalama diskotek müzik seviyesi 110 dB SPL


1 metreden av tüfeği sesi 120 dB SPL


Kulakta ağrı eşiği 130 dB SPL


Kalıcı işitme kaybı eşiği 140 dB SPL


Yakından jet uçağı kalkış sesi 150 dB SPL

Ses dalgalarının kaynağından çıktıktan sonra yansıtıcı yüzeyler tarafından geri gönderilmesi durumudur. Eğer birbirini fiziksel olarak gören birden fazla yansıtıcı yüzey varsa yankılanma süreci başlar. Yankılanan ses dalgaları içinden geçtiği hava moleküllerinin direnci nedeniyle her yankılanmadan sonra şiddetini bir miktar kaybederek sönümlenir. Bu sönümlenme süresi yansıtıcı yüzeylerin yapısı ve sesin şiddeti ile doğru orantılıdır.

Ses dalgaları içinden geçtikleri ortamlar ve temas ettikleri kütleler tarafından bir miktar yutulurlar. Ses hava gibi gaz, sıvı ve katı ortamlar tarafından iletilirken ses titreşimleri her bir komşu molekül tarafından hemen yanındakine aktarılır. Bu aktarım sırasında bir miktar enerji kaybına uğrayan ses iletim sırasında emilmiş olur. Ses aynı zamanda temas ettiği maddeler tarafından da yutulur. Her bir maddenin fiziksel ve kimyasal yapısına bağlı olarak farklı seviyelerde ses yutma özelliği vardır.
Ses dalgaları belirli bir doğrultuda yayılırlar. Sesteki difüzyon bu dalgaların uygun bir yüzeye denk geldiklerinde homojen biçimde her yöne doğru dağılmasını ifade eder. İdeal bir müzik icra veya dinleme mekanında belirli oranlarda yansıma, emilim ve difüzyon özelliklerinin tümünün bulunması gerekir. 
Kapalı ve yankılanmaya uygun bir ortamda sesin oluştuktan sonra birçok kez yankılanarak bir süre daha sürmesidir. Müzik ve konuşma amaçlı binaların mimarisinde önemli bir parametre olarak ele alınır. Difüzyon ve emilim özellikleri ile belirli bir oranda bulunduğu ideal ortam yaratılması hedeflenir. Reverb miktarı dinleme odaları, konser salonları, stüdyolar, sinemalar vb. mekanın kullanım amacına göre farklı düzeylerde ayarlanır.
Ses basıncını ölçmekte ve belirtmekte kullanılan iki ayrı standartın adlarıdır. İnsan kulağı ve algı mekanizması farklı frekanslara farklı düzeylerde duyarlıdır. Bu nedenle ses basıncı ölçülürken insan işitmesini esas alan ve farklı frekanslara farklı ağırlık verilen bazı algoritmalar kullanılır. A Weighted standardı genel olarak elektronik cihazlardaki ve ortamlardaki gürültü ölçümlerinde kullanılır ve düşük frekansların dikkate alınmadığı bir sistemdir. C Weighted ise insan işitme mekanizmasını baz alır ve hemen her frekansa eşit ağırlık veren bir standarttır. Hifi sistemlerde C Weighted değerleri daha doğru referans verecektir.
Ses dalgarının farklı yoğunluklardaki ortamlar arasında geçişi sırasında ortaya çıkan sönümlenmenin teknik adıdır. Örneğin, sokak gürültüsünün pencere camından geçerken veya bir odadaki sesin kapalı kapıdan geçerken uğradığı kayıplar bu türdendir. Her maddenin farklı ses iletim kayıp katsayısı vardır.
Tüm maddeler sesin içlerinden geçişi sırasında moleküller arasında iletim kaybından ötürü sesi bir miktar "yutarlar". Kimyasal ve fiziksel özelliklerine bağlı olarak her maddenin farklı ses yutma özellikleri vardır. Bu da teknik hesaplamalar için standartlaştırılmış tablolarda yer alan katsayılar ile belirtilir. Gözenekli ve yumuşak materyallerin yutum katsayıları daha yüksek iken, masif ve sert materyallerin düşüktür.
Yalıtımı ölçmek için özel üretilmiş akustik ölçüm cihazlarına gereksinim vardır. Temel olarak, öncelikle sesin yayıldığı kaynak alandan alınan ölçümler, yalıtım ile sessizleştirilmek istenen ortamdan alınan ölçümler ile karşılaştırılır. Aradaki ilişki ses yalıtım düzeyi ve başarısını gösterir.
Ses yalıtımı ses dalgalarının serbest yayıldığı bir ortamdan başka bir ortama geçişinin engellenmesini ifade eder. Ses yutumu ise, sesin yayılmakta olduğu ortamda çeşitli yüzeyler tarafından emilerek sönümlenmesini tanımlar.
Müzik dinlenecek ortamlarda sesin yansıma, emilme ve difüzyon düzeyleri belirli oranlar içinde ve denge halinde olmalıdır. Örneğin, az mobilyalı, parke veya taş zeminli, geniş camlara sahip bir alanda sesler çok fazla yankılanacağı için asıl müzik sinyalleri karmaşa içinde bulanıklaşacaktır. Bunun tersi bir durumda; her yanı mobilya dolu, duvardan duvara uzun tüylü halı döşeli ve ağır ve kalın perdelerce zengin bir odada ise gerekli düzeyde yansıma olmayacağı içinde ses "kuru" ve "cansız" olacaktır. Eğer odanız fazlaca yankılı bir mekan ise daha ağır ve kalın kumaştan perdeler, hoparlörlerinizin orta hizasında ve hoparlörlerle aranızda bir halı size çok yardımcı olacaktır. Ayrıca, yan ve arka duvarlardan fazlaca yansıma oluyor ve sahneyi bozuyorsa, buralara yerleştireceğiniz sık yapraklı salon bitkileri, dokulu tablolar çözüm getirebilir. Dinleme pozisyonunuzun arka duvarı boş ve parlak bir yapıda (pencere/ayna vb.) ise aynı şekilde bu duvarın da orta bölümüne koyacağınız bitkiler de sesin doğru odaklanmasına pratik bir çözüm getirecektir. Son bir tüyo vermek gerekirse en iyi akustik düzenleyici etkiye sahip eşyalardan biri de kitaplıktır.

Akustik - Sıkça Sorulan Sorular